Popüler Yayınlar

27 Ocak 2011 Perşembe

Ne üstüne düşüp duruyorsun o nazlı dilberin, diyorlar:rnŞu gerçeği bilmiyorlar: Dünyadaki yer çekimi gibi, bende öyle bir yar çekimi var ki... Ne yaparsam yapayımrnbu çekimden kurtaramıyorum kendimi...


   
Ne üstüne düşüp duruyorsun o nazlı dilberin, diyorlar:rnŞu gerçeği bilmiyorlar: Dünyadaki yer çekimi gibi, bende öyle bir yar çekimi var ki... Ne yaparsam yapayımrnbu çekimden kurtaramıyorum kendimi...

Birgo aracılığı ile erhantigli blogundan gönderilmiştir.


 

25 Ocak 2011 Salı

BİR BABA ARIYORUM...

BİR BABA ARIYORUM!...

Bir baba arıyorum ama mafya babası değil
İskele babası ise hiç değil!
Dert babası da aramıyorum.
Bu devirde herkes o kadar dertli ki, başkasının dertleriyle uğraşacak zamanı yok.
“Dertleri zevk edindim, bende neşe ne arar?” şarkısını söylüyor, “Ne haber?” diye sorunca...
“Şam Babası” da aramıyorum ha! Arabam yok ki, petrole ve bu tür bir babaya gerek duyayım.
Sizi daha fazla merakta bırakmamak için işte açıklıyorum:
“Yeşilçam Babası” arıyorum ben.
Bu baba da nereden çıktı demeyin, pasta börek varken aklınızı peynir ekmekle yemeyin.
Türk filmlerine düşkünseniz böyle bir babaya rastlayabilirsiniz muhakkak...
Genellikle Hulusi Kentmen oynardı bu tür baba rollerini. Serttir ama babacandır. Eser, kükrer ama sonunda yumuşar, ne kadar kızarsa kızsın çocuklarının yaramazlıklarını affeder.
Geçenlerde bir Türk filmine gittim. “Baba Beni Eversene” adını taşıyordu film. Orada da babaydı Hulusi bey. Zengin ve fabrikatör bir baba hem de. Yoksul bir gençle sevişiyor diye kızına kızdı, ceza olarak onu uçakla Avrupa’ya gönderdi. Dikkat edin; ceza olarak...
Bu film beni çok etkiledi. Keşke benim de böyle bir babam olsaydı, dedim. Olsaydı da cezalandırmak için Avrupa’ya gönderseydi...
Yanlış duymadınız, baba arıyorum baba! Sakın babamdan memnun değilim ya da iki babalı olmak istiyorum sanmayın. Varsa böyle bir baba, bana babalık etsin. Ödül, armağan istemiyorum kendisinden. Kızsın bana, cezalandırsın beni...
Çünkü yaşım yarım asır oldu, hâlâ ne uçağa binebildim ne Avrupa’ya gidebildim. Fakülte mezunuyum ama ilkokuldan sonra okumamış, Almanyalı bir işçinin evinde kiracıyım. Atım, arabam, hatta bisikletim bile yok. Bunları namusumla övünmek, beceriksizliğimle dövünmek için söylemiyorum. Babaya kolaylık olsun diye belirtiyorum.
Bana o kadar kızar ki, belki köşklerinden birine sürgün eder, yabancı arabayı altımdan çekip alır, beni yerli arabaya binmeye mahkûm eder. Artık orası babalığına kalmış!
Ah baba, vah baba, ne olur bir babalık et bana, yoksa oturacağım şapa!
Erhan Tığlı
%%%%%%

16 Ocak 2011 Pazar

Güzellik; Cana Can Katan Özellik

GÜZELLİK: CANA CAN KATAN ÖZELLİK

Güzellik cana can katan bir özelliktir. Güzeli görmek, özümsemek, benimsemek için güzel bakmak gerekir. Güzellik bakanın gözündedir, yüzünde değil, özündedir.
“Kuyu dibinde kuyu
Kuyunun yoktur suyu
Güzellik neye yarar
Güzel olmazsa huyu”.
Huy özümüzün dışa yansımasıdır; Güzeli daha hoş, daha cana yakın yapar. Huysuz kişi ne kadar güzel olursa olsun bir süre sonra can sıkar. Güzel kimdir, nasıldır, nasıl olmalıdır? Bu kişiye, kişiliğe, zevke, anlayışa göre değişir. Atalarımız, “gönül kimi severse güzel odur” demişlerdir. Demek ki bir şeyi güzel bulmamız için sevmemiz gerekir. Özdemir Asaf da bir şiirinde,
“Güzel, o benim sevdiğimdir/ Bunu o bile değiştiremez” diyor.
Âşık Veysel de, “Ben güzele güzel demem/ Güzel benim olmayınca”, “Güzelliğin on para etmez/ Bu bendeki aşk olmayınca” diyerek bir gerçeği dile getiriyor.
Bir türküde, “Urfalıyım ezelden, gönül geçmez güzelden”, bir başkasında, “Bize Harputlu derler/ Biz güzeli severiz” deniliyor. Güzeli sevmek için oralı ya da buralı olmak değil insan olmak gerekir.
İnsan güzeli sevdiği gibi onu korur, kollar, daha güzel olması için çalışır, kem gözlerden sakınır. Güzellik doğal olmalıdır doğa gibi. Yapma güzellik yapmacıktır, bizi bir süre sonra oyalar ama zamanla boyası dökülür, içyüzü ortaya çıkar, sahte olduğu belli olur.
Kimi güzeller güzelliklerinin hep süreceğini sanıp gururlanırlar. Oysa atalarımız, “Malına güvenme, bir kıvılcım yeter; güzelliğine güvenme, bir sivilce yeter” demişlerdir. Jose- Maria de Heredia bir sonnet’sinde böyle güzellere şöyle sesleniyor:
“Gelip Ronsard, Seine’de ya da sarı Loire’de,
Ölümsüz etmeseydi sizi bu dünyada, acaba
Kim ederdi lafını sizin de yaşadığınızın?”
Bir şair genç ve güzel bir kıza tutulmuş, her fırsatta ona olan aşkından söz ediyor, onun için şiirler yazıyormuş ama güzelliğiyle gururlanan kız şairin aşkıyla oynamaktan zevk alıyormuş. Bir gün şairimiz gene kendisine yaklaşmak isteyince şuh bir kahkaha atmış, Ahmet Haşim’in ünlü, “Ateş doludur tutma yanarsın/ Şu karşındaki gülgun piyale” dizelerini anımsatırcasına, küçümseyici bir tavırla, “Fazla yaklaşma, ateşimle yanarsın” demiş.
Şair onu şu dizelerle yanıtlamış:
“Güzellik ateşin sönünce
Çevrende dolaşan hayranların
Elini ayağını çekince
Sen de beni mumla ararsın!”
Mağrur olmak iyi bir şey değildir. Padişahlara bile, “Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var” denilmiştir.
“Arpa buğday çeç olur
Güzeller güleç olur
Güzellerin güleci
Her derde ilaç olur.”
**
Güzelliklere ulaşmak için çaba gösterelim, taşlara, dikenlere aldırmayalım. Güzellikleri boğmaya çalışan ayrık otlarını ayıklayalım, çamuru, kiri silip süpürelim, baktığımız yeri çiçeklere bürüyelim, güzellikleri çoğaltmayı sürdürelim, yılmadan, bıkıp usanmadan bu güzel yolda yürüyelim. Şunu da unutmayalım: Güzellik güzel bakanın, güzellikleri koruyanın hakkıdır. Güzellikler sunan, güzellik simgesi doğaya iyi bakalım.
Bizi güzelliklerle buluşturan, güzelliklere ulaştıran sanatçılardır. Onlara gereken saygı ve sevgiyi göstermeli, değerlerini bilmeli, anlamalıyız. Göremediğimiz, farkına varamadığımız güzellikleri onlar gösterir, anlatır bize. Gençliğimde bir dergide güzel bir cami resmi gördüm. Neresi olduğunu merak ettim, altındaki yazıyı okuyunca orasının her gün önünden geçtiğim Şehzadebaşı Camii olduğunu gördüm. İşte sanatın gücü budur!
Sevda olmasaydı
Gönüle dolmasaydı
Dünya neye yarardı
Güzeli olmasaydı?”

Erhan Tığlı
erhantigli@mynet.com
*******************




1 Ocak 2011 Cumartesi

Gönül Çiçeğimiz


Aşktır ömrümün varı
aşkla yeşerir bağım
erir dağımın karı
Doğal güzelliklerin
aşktır ayvası narı
Gönlünde çiçek yoksa
ne işe yarar kovan
nasıl bal yapar arı