Popüler Yayınlar

25 Aralık 2010 Cumartesi

24 Aralık 2010 Cuma


   


Birgo aracılığı ile erhantigli blogundan gönderilmiştir.


 

Aranıyoorr...


   
 

Aşk ömrümün varırnaşka yeşerir bağımrnerir dağımın karırnDoğal güzelliklerinrnaşktır ayvası narırnGönlünde çiçek yoksarnne işe yarar kovanrnnasıl bal yapar arı


   
Aşk ömrümün varırnaşka yeşerir bağımrnerir dağımın karırnDoğal güzelliklerinrnaşktır ayvası narırnGönlünde çiçek yoksarnne işe yarar kovanrnnasıl bal yapar arı

Birgo aracılığı ile erhantigli blogundan gönderilmiştir.


 

17 Aralık 2010 Cuma

Kitaplı Sözler ve Fıkralar

KİTAP OKUMAYANLARIN TÜRLÜ ÇEŞİTLİ HALLERİ


Hoca camide vaaz veriyormuş. İçeriye bir adam girmiş. “Hocam, ben eşeğimi kaybettim. Bir soruverin bakalım. Eşeğimi gören var mı?” demiş. Hoca cemaate dönmüş. İçinizde kitap okumayan, sanatla uğraşmayan biri var mı?” diye sormuş. Biri ayağa kalkmış, “Ben varım, ben, demiş. Böyle boş şeylerle vakit geçirmem. Yer, içer, keyfime bakarım.”
Hoca eşeğini kaybeden adama dönmüş, “Boşuna başka yerde arama, demiş. İşte eşeğin burada.”

Adamın biri ölmüş. Öbür dünyada sorgu meleğinin karşısına çıkarmışlar. Sorgu meleği adama, “Sağlığında hiç sevdin sevildin mi?” diye sormuş. “Hayır” demiş adam. “Peki, kitap okudun mu, bilgi öğrenmek için dergi, ansiklopedi karıştırdın mı?” Adam bunlara da hayır deyince melek oradakilere, “Bir kanat getirin” demiş. Adam sevinçle, “Melek mi oluyorum?” diye ellerini çırpmış. “Hayır, demiş melek. Kaz oluyorsun!”

Profesör İ. Hakkı Baltacıoğlu, öğrencilerine Sultanahmet Çeşmesi’nin güzelliğinden söz ediyormuş. Biri ayağa kalkmış,”Efendim, ben o çeşmeyi inceledim ama sizin söylediğiniz güzellikleri göremedim “. Profesör ona kitap okuyup okumadığını, güzelliklere düşkün olup olmadığını sormuş. Hepsine de hayır yanıtını alınca acı acı gülmüş. “Boşuna uğraşmayalım, demiş. Ne ben sana bu çeşmenin güzelliğini anlatabilirim ne de sen anlayabilirsin.”

Severek oku, sevdiğini oku. Doğruluğu, iyiliği, güzelliği ilmek ilmek doku.
Kitap okumayan hapı yutar. Bilgisizlik bataklığına düşer, çırpındıkça daha da batar.
Kitap okursan, olamasan da bir balta sap, doğru yolu araya araya düşmezsin bitap.
Rehberin olsun kitap, yerlerde sürünmeyi bırak, okumuşlar arasında kendine bir yer kap. Tapacak bir şey bulamıyorsan, kitaba tap. Maval okuyacağına kitap oku. O zaman, maval okumakla geçirdiğin zamana yanarsın, o günleri pişmanlıkla anarsın.
Kimi “İnsan düşündüğü kadar insandır” demiş. Kimi “İnsan güldüğü kadar insandır.”
Bilinçsiz, boş boş düşünmek, gülmek neye yarar, öyleyse insan okuduğu kadar insandır.

Erhan TIĞLI

10 Aralık 2010 Cuma


   
 

Dön desek o eski güzel günlere, hilesiz hurdasız ilişkilere, tertemzi aşklara; döner mi acaba? Yoksa bem Mevlana mıyım, nasıl döneyim mi der...


   
Dön desek o eski güzel günlere, hilesiz hurdasız ilişkilere, tertemzi aşklara; döner mi acaba? Yoksa bem Mevlana mıyım, nasıl döneyim mi der...

Birgo aracılığı ile erhantigli blogundan gönderilmiştir.


 

DOSt Dostun Yarısıdır


DOST DOSTUN YARISIDIR

Dosttur dostun yarısı
Dostu olmayanın
Bal mı yapar arısı?
Çiçeksiz gönüllerin
Gökyüzü bulutludur
Yıldızsızdır gecesi
Işık yoktur yüzünde
İyiye ve güzele
Kapalıdır kapısı
Bir fiskede yıkılır
Temelsizdir yapısı
***************

7 Aralık 2010 Salı

İşe Yarasın elin


Düşeni yerden kaldır
sil gözünün yaşını
kimsesiz çocukların
Elin İşe Yarasın!
Kötüleri taşa tut
dostlarına gül taşı

Vatan gazetesi