Popüler Yayınlar

15 Eylül 2010 Çarşamba

ISLAK RAYLAR

Kazım Cömert, Erzincan doğumlu ama Hollanda'da yaşayan bir öğretmen yazar. Islak Raylar adlı kitabında Avrupa'da çalışam işçilerimizin kendi gelenek ve kültürleriyle gelişmiş batılı ülkelerdeki çelişkilerini ve trajik komik durumlarını dile getirmiş. Bunlardan Kırmızı Valiz adlı öykü beni acı acı güldürdü. Hollanda'da çalışan Memiş Can, eşyalarını arabaya yükleyip tam memleketine gitmeye hazırlanırken, yanında kalan annesi ölüveriyor. Ölüm sigortası ve resmi işler zaman alacaktır. Pahalıya da mal olacaktır. O da annesini cesedini kırmızı bir valize koyup sağına soluna naftalin yerleştirir ve arabanın üstüne bağlar, yola çıkar. Ama evdeki hesap çarşıya uymaz. Mola verip uyudukları sırada kırmızı valiz çalınır. Hırsızlar onu değerli bir eşya sanmışlardır...
Bu öykü bana şu fıkrayı anımsattı:
Cimri bir İskoçyalının babası ölüyor. Oğlu, köyüne gömülmesini vasiyet eden babasının cesedini trenle götürmeye karar veriyor ama ölü için istenen para dirilerden çoktur. O da babasını giydirip diriymiş gibi kompartımana oturtuyor. İçerde kimse yoktur. Oğul sıkılıp dolaşmaya çıkıyor. Aksilik bu ya, ara istasyonlardan birinden trene bir yolcu biniyor ve babanın karşısına oturuyor, selam verip kendisiyle konuşmak istiyor ama baba susmakta, gözlerini ona dikip durmaktadır. Yocu siz beni adam yerine koymuyor musunuz diye adama şöyle bir vurur ve ony yere yuvarlar. Hareketsiz olduğunu görünce de katil oldum diye çırpınır, ne yapacağını şaşırır. Tam o sırada tren tünele girmiştir. Adam onu aldığı gibi pencereden dışarı atar, bir şey olmamış gibi oturur. Oğul gelip babasını sorunca da gayet sakin, "O yaşlı adam geçen istasyonda trenden indi" der.
İş işten geçtikten sonra, neye yarar ah ile vah
Böyle hayırlı evlat vermesin Allah!